AVEA ve TTNET kapatılıyor. İşte yeni isimleri!

Türk Telekom, düzenlemiş olduğu toplantı ile Avea ve TTNET servislerini bünyesine kattığını açıkladı.

Bugün düzenlenen toplantıda bu karar resmen açıklandı ve Avea, Türk Telekom oldu.

Peki, bu değişim rüzgarı Avea müşterilerini nasıl etkileyecek?

Shiftdelete’nin haberine göre iletişim alanındaki elini güçlendirmek isteyen Türk Telekom, Avea’yı bünyesine katarak yoluna devam edecek. Avea müşterilerinin bu anlaşma sonucunda daha uygun tarifelere ve daha iyi hizmetlere kavuşacak.

Okumaya devam et

Twitterda Toplu Takipçi Silme

Arkadaşlar bu makalemizde sizlere özellikle takipçi kasma uygulamalarıyla kazanılan takipçilerden dolayı bizimde takip etmekte mecbur olduğumuz hesapları tamamen yada kısmen toplu olarak nasıl sileriz bunu anlatacağım. Aşağıdaki videomuzu izleyerek işlem adımlarını eksiksiz uyguladığınız takdirde takip ettiklerinizden kurtulacaksınız. Okumaya devam et

GOOGLE CHROME KLAVYE ÇALIŞMAMA SORUNU KESİN ÇÖZÜM

Google Chrome’nin son güncellemesi sonrasında tüm bilgisayar kullanıcılarının Chrome kullanırken en sık yaşadıkları problem özellikle youtube, facebook, izlesene gibi video barındırma sitelerinde video izledikten sonra baş gösteren KLAVYE ÇALIŞMAMA sorunudur. Tamamen chrome güncellemesinden kaynaklanan bu genel problemden dolayı birçok bilgisayar kullanıcısı klavyesini değiştirme yoluna gitmiş, bilgisayarını sistem geri yükleme, format atma hatta tamire gönderme noktasına da ulaşan çözüm arayışlarına girmişlerdir.

Öncelikle belirtlelim ki bu durumun doğrudan sizinle hiçbir alakası yok, tamamen chrome’nin güncellemesinden kaynaklanmaktadır, Google’a iletilen binlerce şikayete rağmen hala yeni bir güncellemenin verilmemesi google büyüklüğünde bir şirket için oldukça manidar bir durumdur.  Okumaya devam et

SERA GAZLARI NELERDİR?

Dünya’nın atmosferindeki çeşitli gazlar, yeryüzünden uzaya yayılan ısının (kızılötesi ışıma) bir kısmının tekrar yeryüzüne dönmesini sağlar. Kızılötesi ışığın önce soğurulması daha sonra tekrar yayılmasıyla gerçekleşen ve sera etkisi olarak adlandırılan bu süreç, Dünya’nın ısınmasına neden olur. Sera gazları, sera etkisine katkıda bulunan gazlardır.

Işık ışınları elektromanyetik dalgalardır. Uzayda yol alırken beraberlerinde elektrik ve manyetik alan taşırlar. Işık ışınlarının içindeki fotonların (en küçük enerji paketlerinin) moleküller tarafından soğurulması, ışığın elektrik alanı ile moleküllerin etkileşmesinin sonucudur. Ancak bu etkileşim her zaman mümkün değildir.

Grup kuramı ve kuantum mekaniği, aynı tür iki atomun bağ yapmasıyla oluşan moleküllerin kızılötesi ışığı doğrudan soğuramayacağını söyler. Dolayısıyla atmosferde bol miktarda bulunan O2 ve N2 gazları sera etkisine katkıda bulunmaz. Ancak ikiden fazla atom içeren moleküller ve farklı tür atomların bağ yapmasıyla oluşan iki atomlu moleküller sera etkisine katkıda bulunur. Örneğin CO, CO2, NO, NO2 ve H2O sera gazlarıdır. Bu gazların Dünya’nın ısınmasına olan katkıları, atmosferdeki miktarlarına ve kızılötesi ışığı soğurmadaki etkinliklerine göre değişir.

Sera gazları Dünya’nın yaklaşık 32°C daha sıcak olmasına neden olur. Atmosferdeki en etkin sera gazı sudur. Ayrıca karbondioksit (CO2), metan (CH4) ve ozon (O3) gazları da sera etkisine önemli katkıda bulunur. Çağımızın en önemli sorunlarından biri olan küresel ısınmanın en önemli nedeninin bir sera gazı olan karbondioksitin atmosferdeki miktarında yaşanan artış olduğu düşünülüyor.

KÜTLEÇEKİMİ

Kütleçekimini tanımlayan iki temel kuram vardır. Bunlardan birincisi Newton’un kütleçekim kuramı, ikincisi ise Einstein’ın genel görelilik kuramıdır.

Newton’un kütleçekim kuramına göre iki cisim arasındaki kütleçekim kuvveti cisimlerin kütleleri ile doğru orantılı, aralarındaki mesafenin karesi ile ters orantılıdır. Ayrıca yine Newton tarafından geliştirilen üç temel hareket yasasının ikincisine göre bir cisme etki eden kuvvet cismi ivmelendirir ve bu ivme cismin kütlesi ile ters orantılıdır. Bu iki temel yasadan hareketle kütlesi olan cisimlerin kütleçekimi etkisiyle ivmeleneceğini söyleyebiliriz. Görelilik kuramlarından kaynaklanan değişiklikler hesaba katılmazsa, ışığın durgun kütlesi sıfır olduğu için üzerine etki eden kütleçekim kuvveti sıfır olmalıdır yani kütleçekiminden etkilenmemelidir. Ancak Albert Einstein tarafından geliştirilen genel görelilik kuramı, kütlesiz parçacıkların da kütleçekiminden etkilenmesi gerektiğini söyler.

Işığın kütleçekim alanından etkilenmesi. Işığın takip ettiği yol (beyaz çizgi), iki nokta arasındaki en kısa yoldur. Takip edilebilecek diğer tüm yollar daha uzundur.
Genel görelilik kuramına göre cisimlerin içinde hareket ettiği uzay-zamanın şekli kütle tarafından belirlenir. Newton’un kuramlarında olduğunun aksine genel görelilik kuramında uzay “düz” değildir. Kütle uzayı eğer ve kütle ne kadar büyükse o kütlenin etrafındaki uzayın eğriliği de o kadar büyük olur. Genel görelilik kuramı aslında Newton’un kütleçekim kuramını geliştirir. Küçük kütlelerin etrafında uzayın eğriliği de küçüktür ve genel görelilik kuramı, Newton’un kütleçekim kuramına yakın sonuçlar verir. Ancak iki kuramın tahminleri arasındaki fark, büyük kütlelerin etrafındaki uzaylarda daha belirgindir. Böyle uzaylarda kesin sonuçlar alabilmek için genel görelilik kuramına başvurmak gerekir. Örneğin Newton’un kütleçekim kuramı karadeliklerin etrafındaki uzaylarda geçerli değildir. Karadeliklerin çekim gücü o kadar büyüktür ki, etraflarında olay ufku olarak adlandırılan bir yüzey oluştururlar. Klasik kurama göre, karadeliği çevreleyen bu yüzeyi geçerek karadeliğin içine düşen kütleli ya da kütlesiz herhangi bir cisim bir daha karadeliğin çekiminden kurtulamaz.

Işık ışınlarının kütleçekiminden etkilenmesini basitçe şu şekilde açıklayabiliriz: Işık ışınları, uzayda iki nokta arasında hareket ederken her zaman aradaki en kısa yolu takip eder ve bu en kısa yol uzayın şekline bağlıdır. Uzayın eğriliği kütle tarafından belirlendiği için ışık ışınları da kütleçekiminden etkilenir. Bu durum gözlemlerle de doğrulanır. Örneğin yıldızlardan bize ulaşan ışık, Güneş’in yakınından geçtiği zaman yıldızların konumlarında kaymalar gözlemlenir.